DIY Audio Türkiye Forum

[e_cag]

Hafif konu dışı olacak ama, 3 numaradan daha görkemli birşey gördüysem şudur:
http://www.royaldevice.com/customita3.htm

[hoparlör]

Yok yahu pek de konu dışı olmamış. Ama bizim için olanak dışı olmuş

Adam bu subwoofer azmanlarını bir de 2x100W amfi ile sürüyorum demez mi? Bak işte bu başka birşey derim.

Birgün sırf meraktan tek sürücülü bir horn yüklemeli kabin yapacağım ama boyutları fazla devasa oluyor.

4 numara makul seviyede mid ve kabin biçimi ile ideal görünüyor, sadece biraz yuvarlak hatlarını artırmak lazım bence, tıpkı Miriel arkadaşımızn ki gibi.

[Ersoy]

Mantıklı olmaklazım!

Yada olmamak!

İşte Bütün Mesele Bu.

[miriel]

Açıkçası bu işe girmeden nekadar detaylı olduğunu farkedemiyor insan.Bu tarz tasarım da çok büyük işçilik,zaman ve zahmet gerektiriyor tahmin ediyorum.Hesaplamaları da ayrı bir dert bu karmaşık şekiller için.

Çalışmalarınızı merakla bekliyoruz hocam,sizin projenizi adım adım izlemek bize de büyük bir tecrübe olacaktır.İnşallah paylaşmak için yeterli vaktide bu çalışmada bulursunuz.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

[hoparlör]

Doğrusu böyle bir işin içine girerken başıma neler geleceğini tahmin ediyordum. Ama tasarım konusu gittikçe zorlaşan bir konu haline geldi. Tabiki en zor konu istediğimiz gibi sürücüler (hoparlörler) bulabilmek. Neden bu kadar zor bir konu, çok fazla hoparlör mü lazım, parası mı çok geliyor?

Herşeyden önce doğrusal diziler halinde hoparlörleri kullanmanın en büyük avantajlarından birisi düşük maliyetli sürücüler kullanabilmek. Sayı fazla olunca yine belirgin bir maliyet tutuyor, buna bir de tasarımın kabine yerleştirilmesi, hesaplanması, testleri de eklenince sadece delilerin girişeceği bir proje haline geliyor. İnanın evin salonuna devasa boyutlarda kabinler koyup gelenlere hava atmaktan öte bir iş. Yoksa bir çift 18"/46cm bas hoparlörü alıp 7 kat aşağı ve de 7 kat yukarısını titretip inletmek çok daha kolay, bir de super-tweeter tarzı birşeyler eklersek seçim otobüslerinin iğrenç ses tonunu bastıracak kadar silahı da elde etmiş oluruz.

Bu tür tasarımların belirgin iki büyük avantajı var. Birincisi çok sayıda sürücüyü en distorsiyonsuz seviyede sürerek tek hoparlör yerine daha büyük ses enerjisi elde etmektir. Sonuçta hoparlörler fiziksel enerji üretirler ve fiziki şartlara göre üretimleri de değişir, bu değişimleri bazen algılarız bazen de duymayız bile. Bobinleri fazla ısınmadan, süspansiyonlarını zorlamadan en optimum seviyelerde dinleme şansı elde ederiz, zaten hoparlör teknik ölçümleri 1m mesafeden 1W güç ile yapılmaktadır.

İkinci olarak da asıl büyük avantajları olan çok geniş sahne alanıdır, yani oturma şeklinizi değiştirseniz bile sanki büyük bir sahnenin önünden dinliyormuşcasına müzik dinlersiniz. En keyifli yanı da budur yani. Elektrostatik hoparlörü olan şanslı insanlar, özellikle Türkiye'de olanlar, hele hele bir de bizim forumda yer alanlar bu sahne keyfini çok iyi bilirler.

Şu kadarını söyleyeyim bu sahneyi aslında sanal gerçeklik ortamı olarak sunulan ev sineması sistemlerinden alamazsınız, bu sistemlerde belki bir orkestranın ortasında müzik dinliyormuş gibi bir "efekt" alabilirsiniz ama kim bir orkestra sahnede müzik yaparken aralarında dolaşır ki? Geçersiniz karşılarına öyle dinlersiniz, işte stereonun halen kıral olmasının da nedeni de budur. Bazı akla ziyan amcalar yaptıkları sistemleri ev sineması için de kullanmışlar, buna bir itirazım yok, gereğinden fazla gerçekçi olacaktır eminim.

Peki bütün bu avantajların yanında en büyük dezavantaj nedir? Üç tane yerine 50-60 tane delik açmak zorunda kalacaksınız, bu bir, çok emek isteyen bir iş. Ama asıl sorunumuz şudur: Kullanacağımız orta ses hoparlörlerinin merkezleri arasındaki mesafe, bu hoparlörlerin sorunsuz verebilecekleri en yüksek ses frekansını da belirlemektedir. Bu frekanstan yukarısını hoparlör doğrusal bir düzlemle ışınlayacaktır, çarpışan ses dalgaları birbirlerini yok edecektir. Halbuki biz sesin daha geniş açıda yayılmasını hedefliyoruz. Yani kural iki hoparlörün çalışma frekansına denk düşen dalga boyu, hoparlörlerin merkezden merkeze mesafelerinden daha az olmalıdır.

Örnek vermek gerekirse, eğer 14cm çapında orta ses hoparlörlerimiz varsa ve bunları kenarları birbirine değecek şekilde monte edersek, bu durumda merkezden merkeze 14cm mesafe olacaktır. 14 cm dalga boyu olan frekans ise 2428,5 Hz ise, demek ki biz orta sesleri en fazla 2428Hz öncesinde, 2,4 KHz gibi kesecek gibi filtremizi tasarlamalıyız.

[miriel]

Peki bütün bu avantajların yanında en büyük dezavantaj nedir? Üç tane yerine 50-60 tane delik açmak zorunda kalacaksınız, bu bir, çok emek isteyen bir iş. Ama asıl sorunumuz şudur: Kullanacağımız orta ses hoparlörlerinin merkezleri arasındaki mesafe, bu hoparlörlerin sorunsuz verebilecekleri en yüksek ses frekansını da belirlemektedir. Bu frekanstan yukarısını hoparlör doğrusal bir düzlemle ışınlayacaktır, çarpışan ses dalgaları birbirlerini yok edecektir. Halbuki biz sesin daha geniş açıda yayılmasını hedefliyoruz. Yani kural iki hoparlörün çalışma frekansına denk düşen dalga boyu, hoparlörlerin merkezden merkeze mesafelerinden daha az olmalıdır.

Örnek vermek gerekirse, eğer 14cm çapında orta ses hoparlörlerimiz varsa ve bunları kenarları birbirine değecek şekilde monte edersek, bu durumda merkezden merkeze 14cm mesafe olacaktır. 14 cm dalga boyu olan frekans ise 2428,5 Hz ise, demek ki biz orta sesleri en fazla 2428Hz öncesinde, 2,4 KHz gibi kesecek gibi filtremizi tasarlamalıyız.

gerçektende en az çarpışma bu şekilde oluyor.Biraz kafamda canlandırdımda,14cm çaplı yapışık monte edilmiş hoparlörler için 2428 Hz e kadar ses dalgaları hoparlörlerin birbirine bakan yüzleri arasında sadece birkere çarpışıyor,bu frekans üstünde ikinci çarpışma başlıyor,7cm den küçük dalga boylarında ise 3. çarpışma da gerçekleşiyor.Minimum çarpışma sayısını çapa göre hesaplanan frekansa kadar elde ediyoruz.Çarpışma yine oluyor ama çarpışma sayısı/hoparlör sayısı oranı olabileceğinin en küçük değerini alıyor yani en verimli hali oluyor.Hoparlör sayısı arttıkça bu oran artacaktır fakat güçde artacaktır.Artık optimum sayıyı bularak en iyi sahneyi yakalayabiliriz heralde.

[zcabaoglu]

Sn Hoparlör,
Öncelikle çalışmanızın ne alemde olduğunu merak ediyorum. Bir ilerleme kaydedebildinizmi?
Kanal başına 8-10 hoparlörü nasıl sürmeyi düşünüyorsunuz? Veya şöyle sormak istiyorum bunlar anfiyle nasıl sürülüyor?

Merakım şundan. Bu 8-10 hoparlör crossowerden sonra paralelmi yoksa serimi bağlanacaklar veya nasıl bir konfigürasyon yapılacak. Hoparlörlerin herbiri 8ohm olsa hepsi seri bağlansa 8ohm x 10ad = 80 ohm olur. Paralel olsa ..... farklı sonuç. Veya paralel ve seri grup hoparlörlerle 8 ohm veya 4 ohm mu elde edilmeye çalışılıyor. Kullanılacak anfinin çıkış empedansı seçiminde neler göz önünde bulundurulur.

[hoparlör]

merhaba,

Bu konu devam ediyor, uzun süreli araştırma gerekiyor, işin teorisi ayrı bir dert uygulaması daha ayrı. Ancak özellikle ev için iyi bir sistem kurmak için halen iyi bir teknik olduğunu düşünüyorum. Özellikle sahne imajı oldukça geniş ve kendinizi bir konser salonunda hissetmenize yol açıyor.

Kullanılan hoparlörlere göre değişmekle birlikte, en az sekiz, idealinde 16 hoparlör kullanılmak durumunda. 12 tane de olabiliyor, tasarıma göre. Sayıyı belirleyen faktör ise hoparlörlerin kule gibi odanın en az 2/3 oranınında yüksekliğe erişmesi hedefidir. Böylece odanın akustiğinden çok daha bağımsız, yansıma ve çınlamalardan çok daha az etkilenen bir sistem kurmak mümkün oluyor. Alt frekanslar için subwoofer veya ayrı bir bas kabini de tasarlamak gerekiyor idealinde. Tizler için ise gene en az 16 adet veya ribbon tarzı pahalı hoparlörler sayesinde daha az adet de olsa bir sürü tweeter kullanmak gerekiyor. İşin en zor yanı da buna uygun küçük tiz sürücüleri bulabilmek. Şu anda bunları ithal etmekten başka çare yok, ama gümrük meselesi kargodan daha beter şekilde karşımızda. Hoparlör ithalatında en az %25 gümrük fonu var

Bu sistemi sürmek için aktif bir filtreleme düşünüyorum, pasif filtrelemenin zorlukları burada aynen geçerli olduğu gibi oluşturduğu güç kaybı da ayrı konu. Ancak aslında tek bir hoparlör kullanmakla 16 hoparlör kullanmak arasında pratik olarak bir fark yok. Çünkü aslında istenen her hoparlörü gücünün en fazla %10-20 oranında en etkili ve temiz ses verdiği seviyede çalıştırarak ses kalitesini ve verimliliği artırmak. 16 hoparlörün kon alanını toplayınca aslında dev bir hoparlörü sürmüş gibi akustik güç elde ediyorsunuz, üstelik oldukça geniş açılı olarak.

Sonuca gelirsek bu sistemde RAS350 olarak bildiğimiz çıkış katlarını kullanmayı düşünüyorum. Hoparlörleri de örneğin 8 ohmluk 4 tanesini iki seri iki paralel bağlayarak gene 8 ohm olarak, sonra bir diğer dörtlüyü de aynı şekilde devam edersek sonuçta birbirinin aynısı 16 hoparlörü bu şekilde dörtlü takımlar halinde bir seri bir paralel bağlayınca gene 8 ohmluk bir yük oluşturacak şekilde bağlıyoruz. 8 tane kullanırsak 4 ohm, eğer 4 ohmluk hoparlörler kullanırsak 2 ohmluk toplam yük elde ediyoruz. RAS350 2 ohm seviyelerinde de oldukça iyi çalışıyor.

Yani toplam yükünüze cevap verebilecek ama biraz güçlü herhangi bir amfi bu işe yeterli olacaktır.

Tabiki işin en en en zor tarafı 16 tane mid, 16 tane tiz, iki kanal başına 64 tane hoparlör deliği açılacak. Sonra her hoparlör için dört tane vida deliği dersek 64x4=256 tane vida deliği

İşin marangozluğu hesap kitaptan çok daha zor, hazır delikler açılmış olsa bile- ki diyelim CNC ile yaptıkdık ön panelleri, montajı, kablolaması bile inanılmaz bir iş gücü gerektiriyor.

[zcabaoglu]

Yanıtladığınız için teşekür ederim,
Marangozluktan anlamam ama eğer Avrupa yakasında oturuyorsanız vida takmaya yardım edebilirim (64x4=256 tane vida), elimde havya tutar. Umarım kısa zamanda bu projeyi gerçekleştirirsiniz.

[N5K3G]

Projenin faliyete geçmesini bekliyorum bende. Amerika keşfedilsin ki bir daha keşfetmeye zaman harcamayalım