DIY Audio Türkiye Forum

[elektrosenol]

Türkiyede HI-FI elektroniği konusunda yazılmış doğru düzgün bir kitap olsa ....zaten neyse bişey demiyorum yazılanlar eski kaynaklar genelde gördüğüm kadar H. Veysel Güleryüz 'ün kitapları falan vardı hatırlıyorumda orda FEtlerle alakalı biraz bilgi vardı FET transistörün en kılçık noktası ' fazla ısıtılmadan' lehimlenmesi, Güleryüz bir kitabında ayrıca küçük bir bilgi vermişti FET lerle alakalı.Konu başlığına uygun olması için bu mesajımı düzenledim,burda HI-FI ile ilgili Türkçe kaynaklar konusunu tartışalım bildiklerimizi yazalım bilmediklerimiz varsa öğrenelim soralım ,tartışalım.Bu konuda ülkemizde ne gibi kaynaklar mevcut? Olması gerekenler neler?Bunun için piyasa yaklaşımı nasıl olmalı?İstekler/istenenler neler?Kaynak olarak ne ve nasıl bişey istiyoruz? Bu kaynaklar hakkında sorular ve olması gerekenler ve bilgi birikimi üzerine tartışalım,bu konuda görüşü olan herkesi bekliyorum..

[hoparlör]

Aslında pekçok iyi kitap var, ancak hedef kitlesi farklı.

Mühendislik literatürü oldukça geniş, ancak işin matematik yönü akademik seviyede olduğundan ve de pratik için bazen hiç de önem arzetmeyen idealleri ön plana aldığından işimize yaramıyor. Teknisyen seviyesinde ise genel bilgi veriliyor, ses kalitesi ikinci planda kalıyor. Burada önemli bir ayrıntı da var. Distorsion seviyeleri, frekans bandı işin teknik yönü olmakla birlikte sesin kalitesi hakkında kesin bir bilgi vermiyor. Böyle olsaydı alırdık birer adet LM4780, değerlerine bakınca mutlu olur başka birşey aramazdık.

Bizim gibi amatörlere yönelik kapsamlı bir kitap maalesef pek yok, bulduklarımızla yetinmek durumundayız. Bu da normal, ticari sistemler bulgularını deneyimlerini paylaşmıyorlar, evde börek yapmayı teşvik ediyorlar ama amfinizi evde yapın demiyorlar. Sonuçta ortalama insanlara göre kendinyap amatörleri azınlıkta kalıyoruz.

Yine de meslek liselerinin Türkçeleştirilmiş kitapları temel konulara cevap verebiliyor, Class A, AB C ayrımı gibi genel topolojilere göz aşinalığınız oluşabiliyor. AB uyum çerçevesinde de Trükçe kitaplar elden geçirildi yanlış hatırlamıyorsam. İnternet'te de forumlarda dolaşıyor bu dökümanlar.

İngilizce yayınlar bu konuda tabiki çok geniş, ancak ulaşması da zor olabiliyor. Üniversite olanaklarını kullanarak bir kısım temel kitaba ulaşabildim ama oturup bunları çalışmak gerekiyor. Bunu yerine referans olarak kullanıyorum, işe de yarıyor.

Kendin Yap felsefesinde temelde kaynaklar diğer insanlar, üretici firme uygulama notları ve referans elektronik kaynaklar olabilir. Bunun alternatifi formal bir eğitim sürecinden geçmek ki bu da hepimizin canını sıkar, hobi olmaktan çıkar. Bu yüzden arada bir yerde bir sınır çizmek lazım.

Ufuk Önen'in ses kayıt ve müzik teknolojileri adlı bir kitabı var, ancak pro seslendirme üzerine. Gene de temel birçok ses kavramını güzel açıklıyor. İşte bazı kitaplar kavramsal bazıları matematik derken ipin ucu kaçıyor.

[elektrosenol]

İşte sizindede bahsettiğiniz gibi belli başlı kalıplar üzerinde duruluyor frekans bandı hakkında bilgi verilirken ses kalitesi için aynı şey söylenmiyor sadece '20Hz-20Khz' o kadar.Diğer yandan meslek liselerinin kitapları bu konuda hep 'kalıp' bilgiler sunuyolar yükselteç sınıfları hakkında bilgi verirler ama sadece 'bilgi' verirler 'detay' vermezler. ingilizce dökümanlardan aslında bu konu hakkında geniş bilgilere (özellikle detay ve ince ayrıntılara) sahip olabiliyoruz lakin bunları bulmak 'bağzen' zor olabiliyor bulsakta birçoğumuzun İngilizcesi olmadığı için 'tam anlamı' ile yararlanamıyoruz.

Kişilerin kaynakları hep temel birimler üzerine sizde bahsetmişiniz zaten, diyorum hani şöyle işin tasarım kısmından anlayan,elektronik kısmından anlayan,akustik ve düzen kısmından anlayan belli başlı kişiler biraraya gelip bir kitap yayınlasalar hiçte fena olmaz ama tabi buda işin ticari yönü ve istekleri ile alakalı,yine üniversite kaynaklarını kullanarak bişeyler elde etmek herkese nasip değil, sıkı bir eğitim süreci bu 'bu işi ben yapıyorum kardeşim ekmeğimde bu işten çıkıyor hemde zevk olarak /bir hobi olarak yapıyorum' diyen bir kişi için uygun olabilir fakat hobi olarak yapan bir kişi için can sıkıcı olabilir. Bu konuda geriyiz doğru önemli olan varsa 'kaynakları' ortaya çıkarmak ve bunları 'önermek,göstermek' bu şekilde hem kaynaklar çoğalır hemde bilgi paylaşımı ve 'öğrenimi' artar diye düşünüyorum.

[hoparlör]

Tamamen katılıyorum görüşlerinize. Bu konuda bir kitap yazılsa açıkcası kaç tane satar, zaten ertesi gün pdf olarak indirmece forumlarında yerini alır. Aslında sürekli eğitim merkezi adı altında üniversitelerde bu tür amatör uğraşlara yönelik kurslar açılabilir. Forumlar yoluyla bu bilgileri yaymak oldukça zor oluyor. Ama isteyince de oluyor, Güney Afrika'dan uzaktan eğitim alabiliyorsunuz. Ama dil sorunu maalesef gene karşımıza çıkıyor.

Memlekette Maşallah nerdeyse her üniversite "sözde" İngilizce eğitim yapıyor ama mezunları ne kadar öğreniyor, bu kadar İngilizce "bilen" vatandaş varken ne diye Türkçe'ye çevrilsin gibi sorular sorabiliriz. Dünyanın İngilizce eğitiminde tek örneğiz, yakında İngilizlere de ders veririz herhalde.

Durum bu olunca da bilgisi olan aynı zamanda ağalığa da soyunuyor. Eskiden toprak sahibi ağa olurdu, kimi zaman dini cemaat ağalığı sonra siyasi parti ağalığı başladı gitti. Biz Avrupa'nın feodal ortaçağını yaşamadık ama bu minik padişahlık modeli olan ağalıktan da bir türlü kurtulamadık. Eee bilgi çağında da bu sefer bilgiye sahip olanın ağalığı başladı, forunlarda sanal ağalığın yolunu açtı. Hangi konuda olduğu öenmli değil, en ruhsal alemden en fiziksel konuya kadar bu bizim iletişim tarzımız oldu: ağa ve köylüleri, şeyh ve müridleri, hoca ve öğrencileri, vs. Kimi zaman oldukça işler olan bu modeller usta/çırak ilişkisinden çıkıp artık bir zorbalığa dönüşme riskini taşıyor, çünkü bizim memlekette ağa ağalığını bilemiyor, sıkıştığı ya da işine gelen yerde farklı düşünceleri kesip biçiyor.

Yani makroda, genelde ne ise, mikroda da aynısı oluyor. Bu yüzden bizlere düşen bilgiyi paylaşmak, kaynakları oluşturmak ve farklılıklara saygı duymak. Böylece kendi başımıza var olabileceğimizden çok daha büyük bir bütüne ulaşmak mümkün.

Bu konu başlığını aslında başka bir yere taşısak diyorum. Daha çok şey var nasıl paylaşabileceğimize ilişkin, bu yüzden burada kesiyorum ve arkadaşımızın asıl sorusuna dönüyorum.

[Hazar]

-- Devam edilebilmesi için başlığı taşıdım.

[elektrosenol]

Aslında yine istemeyerek aynı vurguya döneceğim.Bu bizim birazda 'geri kalmışlığımız'la alakalı.Örnek vermek gerekir ise bugün Amerika'yı baz alarak ,Amerikan 'Audıo' tarihini az çok bilenler 50 li-60 lı yıllardan başlayarak bir çok kitap-kaynak satıldığını ve 60 lı -70 li yıllada ise birçok kişinin adeta bu işe 'bağlandığını müptelası olduğunu görürler orada zaten bugün çoğu profesyonel gördüğümüz firmaların başlangıcı DİY e dayalıdır,ama biz tabi 60larda-70 lerde değiliz tabi şimdi internet var bilgisayarlar var varda var sizin de bahsettiğiniz gibi(Sn. Hoparlör) bir kitabı iki çırpıda pdf .xml. artık ne ise denen formatta indirebilmek mümkün kimi zaman ama legalmi olur illegalmi orasını bilemem.

Uzun zamandır takip ettiğim audıo içerikli aylık bir derginin kapanması , yayın hayatının son bulması beni çok üzmüştü.Zaten derginin son sayılarında artık 'makaleler ve kavramlar'ın yerini reklamlar almaya başlamıştı.(ne demek istediğimi anlamışınızdır) .Ülkemizde bu tarz şeylere az sayıda belli bir kitle hitap ediyor ama bu derginin masraflarının karşılanması için sadece bu kitlenin yetmediğini anlamış bulunuyorum.Yada ülkemizdeki kitle sayı olarak benim düşündüğümden fazla lakin bu tarz dergi ve kaynaklara önem vermiyolar artık çünkü değindiğim gibi 'internet' diye bişey var ve tek tıkla birçok şeyi bulabilmek mümkün fakat benim için yazılı bir kaynak yani 'kitabın' yerininde ayrı olduğunu söylemeden edemeyeceğim.Ülkemizde ingilizceden 'çeviri' kaynaklar mecut bu konuda ama hep 'top bilgi' ve fiyatlarıda sayısının azlığıylada orantılı olsa gerek makul değil gördüğümce .

Bu durumda forumlarda bilgi paylaşımı çok önemli birşey ama yine bu paylaşıma köstek olanlarda var örnek verecek olursam
-yok bu devre güzel değil,
-senin yaptığın şey bişeye benzemiyo ,

Bu iki anlamsız kelimenin altına neden? sorusu ile bir sorulu-cevap verdiğimizde sadece 'işte öyle' yanıtını alabiliyoruz çünki detay bilgi yok sadece 'iyi veya kötü'

Kaynak yetersizliğini biraz 'nedensiz' çamur atanlara biraz da bu işi çözmüş ve artık bu işten para kazanan kimselerin bildiklerini ve tasarladıklarını ortama yaymama isteği olarak görüyorum ki bu kaçınılmaz bir gerçektir defalarca 'onaylanmıştır'tarafımca.Aslında usta çırağa bildiklerini öğretmekten sakınırsa çıraktan sonraki devirlere 'kaynak ' olarak ne aktarılabilir ki ?,sorusuna çıkıyor.Kaynak konusunda inanıyorum ki bu ülkenin HI-Fİ sektöründe elektronikten tasarıma,akustiğine işin bir kaç dalında uzmanlaşmış kişiler biraraya gelip bir kaynak oluştursa(ki çok çok iyi kişiler var dalında dünya çapında ülkemizde) çok çok iyi olacağını inanıyorum ama işin içine yine yukarıda bahsettiğimiz tanımlar giriyor + bu önemli şahsiyetleri bir kaynak için biraraya getirmek ne kadar kolay ve doğru olur bilemiyorum.

Topiğin taşınması ve ayrı başlık olması güzel olmuş teşekkürler.

[miriel]

Böyle bir başlık açtığınız için öncelikle teşekkürler,

Bende türkiyede bu tarz kaynakların bulunamamasından dolayı günün çogunu nette bilgi toplama zorunluluğunda kalanlardan biriyim.Hani yurt dışı kitapları var diyoruz,ingilizcemize de güvensek kitap getirtebiliyormuyuz bilemiyorum.Şahsen ben ilgili bir kitabı satın alamadım.Türkiyeye sadece kitap ve cd satan bir site bu kitabı Türkiyeye göndermiyor,bu da ayrı bir konu.

İşin ehli Türk uzmanların toplanıp kitap tasarlaması aslında çokda zor değil,sanal alemde istenilen herşey yapılıyor bildiğimiz üzere.Yanlız size benzer bir örnekle neden bu gibi çalışmanın olmadığını kendimce,kendi fikrimce anlatmaya açlışayım.

Bu yaz staj yaptığım yerde torna tezgahı ustası ile beraber çalıştım.Kişi 60 lı yaşlarını çoktan devirmiş,tezgahı gözü kapalı kullanabilecek tecrübede biri.16 yaşından beri bu tezgah başında çıraklıktan yetişme.Kendisine sorduğum soruları en ince ayrıntısına kadar anlatacak kadarda paylaşımcı biri,neden paylaşımcı olduğunuda şöyle anlatıyor ;

''Ben çırakken ustam tornanın ayarını yapacakken beni ya su almaya gönderirdi yada sigara almaya.Ayar yaparken hiçbirzaman yanında olma fırsatını bulamadım.Belki ilerde kendisinden daha iyi olacağım ihtimalini ortadan kaldırmak için elinden geleni ederdi.Ben bu bencillikleri yaşadıktan sonra (sizin tabirinizle ağalık) başkalarına yaşatmamaya karar verdim,hiç çekinmeden soru sorabilirsin.Bizim zamanımızda sizler gibi imkanlarımız yoktu,bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirin.''

Bu hi-fi sektöründe de çok sayıda püf noktalar var,ve bunları işin ehli bir kişinin ağzından duymak oldukça zor.Sanırım yukardaki örnek ne demek istediğimi anlatıyor.

Bizlerde DIY topluluğu olarak bildiklerimizi paylaşmak ve büyümek üzere bir yolda yürüyoruz.

[djmalan]

80 li yılların başında basılmış yaklaşık 650-700 sayfalık saman kağıtlı bir kitap vardı ,peder bey zamanın da elektroniğe merak sarmış kurs a giderken almıştı,tabi yararlanmak 90 lı yılların başın da daha çok bana nasip oldu ,yanlış hatırlamıyorsam ses frekansı tekniği adlı bir kitaptı yazarı İ.Eren Başaran ,tabi ben bu boş işlere iyice kendimi kaptırıp üniversite sınavına bile doğru dürüst hazırlanmayıp ,sırf okul bitirmek için alakasız bir bölüme gittiğim denmidir nedir,sağolsun peder bey intikamını çok güzel almış olacakki benim kömürlük te sakladığım o kitabı hiç acımadan bir güzel soba da yakmış.
İçin de kabin hesaplaması na kadar her tür bilgi vardı.Eğer elinde o kitap tan olan varsa (kesin birilerin de hala vardır),lütfen pdf formatında yayınlasın ,çünkü kitap piyasada yok.Hatta sonun da devre örnekleri vardı ,entegreli amplifikatörler falan (SI 1050G SI1030G )Kanatlı Tba 810s entegresi ile ilk yaptığım amplifikatör de o kitap tandı,biraz daha hatırlatıyım faz değiştirici ve sürücü devre vardı köprü bağlantı için falan...

[fatihcol]

Başlık için Teşekkürler. Yazılanlara katılmakla beraber, bazen arama motoru kullanarak bu kitapların öğrenci versiyonlarının PDF olarak elde edilebileceğini belirtmek isterim. Belki kısa süreli tanıtım versiyonuda denilebilir. Aslında kitap yazarlarının büyük bir kısmı ( üniversitedeki öğretmenler dahil) bazen ticari olmamak kaydıyla öğrenci versiyonu olarak "zehirsiz bilgi" paylaşıyorlar.

1989 yılından beri "ELO, Elektor ve Yüksek Mühendis İsmail KANIK kitap serisi" ile bugünleride gördük.

Kitap yazarlarına yüz yüze teşekkür etmek dahi zor görünüyor. "yazara nasıl ulaşacağım" düşüncesiyle...

not : Zehirli bilgi = Öğrenildiğinde 3 gün boyunca kabız yapan , pratiğe dönüşmesi yıllar alabilen, ansiklopedi seviyesine inmemiş; taze, duru, teorik bilgi...
Semptomları kişiye göre değişkenlik gösterip, gece uykusunu terk etme görülebilmektedir. Ayrıca paylaşanın haline bürünmek söz konusu. Çokta tehlikeli olmayan insancıl bir zehirdir, çok bulaşıcıdır.Paylaşımla artar
Bu tip bilgiler literatürde olmayan hesaplar veya cümleler içerebilir. anlaşılması güç olur. Tezlere sığmayacak kadar geniş olan bu tip bilgiler, "yazılamayan, pratiğe dökülemez" endişesiyle gizli saklı sır halinde tutulur.

"Miriel" Benim düşüncem; "her şeyi herkes öğrenemez düşüncesiyle bu kitabı satmak istemiyorlar."
Bilginin kaynağı TEK olduğuna göre istenildiğinde ulaşılabilir. Sadece biraz uğraştıracaktır. Buluruz biz onu

[nthere]

Dün 12.5 TLye elektrik mühendisleri odası istanbul şubesinde bir kitap buldum ve aldım.
Piyasadaki kitapçılarda bulmak mümkün gözükmüyor çunku EMO (elektrik muh odası) yayın evinden çıkma kitaplar ve oradaki diger kitaplarıda piyasada gormemiştim.
Kitabın adı SES MÜHENDİSLİĞİ EL KİTABI.
Kitap bir çeviri ve incelediğim kadarıyla kötü bir çeviri. Kavramları çevirmekte zorlanmışlar ve kitap bu yüzden çok basit konulardan bahsetmesine rağmen kafa karıştırıyor.

http://www.emo.org.tr/yayinlar/kitap_goster.php?kodu=50