Konu Hoparlor ve Sound

Hoparlörler » Tweeter(tiz), mid-range(orta sesler), woofer ve subwoofer'lar hakkındaki tüm soru(n)lar

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen onursal » 13 Haz 2013, 22:36

birgitay yazdı:Onursal bey , zira dedikleriniz okuyunca daha çok bilgisahibi edindim zira, bazı şeyleri anlatmak yerine başka kaynaktan böyle izah edilir diye düşüncelerdeyim. Şimdi Hoparlör'lerden ziyada dediğimiz gibi Rezonans'a bütün kuraln sistem girince hiç birşey titrememesi gerekli ve ayrıca hoparlörlerin kasaya uyumu vede kasanında iç yapısndaki dizayn , çıta inşaaları , ve ses tokluğunu etkinleştirmek için Cam elyafıda konuuyor. Zira , bunların dışında benim daha farklı bir yorumum , 60-50 HZ'lerde amplifkatör mono olarak iş görmüyor yetersiz kalıyor. Zira bu neticede Bridge bağlantı ile Hoparlör + kasa + Crossover rezonansa girince o sesi kuvvetlendirmek yeterli. Ayrıca bahsettiğiniz yorumlarda , Actif filtrelerden hiç bahsetmiyorsunuz. Mesela Comressör Limiter alt ve üst bant sınırlayıcı. Ki Bass'larda tam Pic' anında arkadan gelen frekansı sınırlamak. Bunları nasıl açmak istersiniz ?


Profesyonellerde, limitör, expander, alt üst band sınırlamaları, dikkate alınmaz. Çünkü bunlar aslında ses tekniğinin tonmaisterlik kısmını ilgilendiren şeylerdir.
Aktif filtrelere gelmeden önce pasif bir kabinin teknik detaylarını bilmemiz gerekmez mi? Sonuçta aktif filtre de olsa bas ses, sestir ve elde edilmesi için belli koşullar gereklidir. Bizim burada bahsettiğimiz şimdilik bir hoparlör sistemi ve özellikleri sanırım. :mrgreen:

Ses tokluğunu etkinleştirmek diye bir kavram yoktur. Seste tokluk ya da açlık ta yoktur. :mrgreen: Ses bir titreşimdir ve bahsetmiş olduğunuz tok sesin bir frekansı vardır. Bu frekans alçaldıkça sizin tabirinizle sesler toklaşır.
Özetle. Seste bulunan alçak frekanslı bileşenler (harmonikler) veya fundemental frekanslar, sizin bahsettiğiniz tokluğu belirtmektedir. Bir ses sistemi ne kadar alt frekansları verebiliyorsa o kadar tok'tur.
Kullanıcı avatarı
onursal
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 840
Kayıt: 03 Ağu 2010, 01:56
İl: ankara
Meslek: broadcasting


Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen birgitay » 14 Haz 2013, 14:17

Peki siz kayıtlarınızdaki ses türevlerini dinlediğiniz zaman neden en iyi kayıtları tercih edersiniz ? Tonmaister dediğiniz kişi bütün estürmanların yapısını bilmese bile , enstrümanlar sahnede yada kapalı alanda kullanıldıklarında tonlanması son derece unsur taşıyor. Ki buda ses tokluğu vede dediğimiz gibi herşeyin titreşim frekanslarını bilmemizle alakalı.Bunun için insan kulağına hoş gelen tınıları yakalamk için her estürmanın önüne bizler ayrı mikronlar koymaktayız. Ki bunu en iyi tonlayıp sadece İçsound sesini hallediyoruz. Ve ikincil işlem olarak Dış Soun'un karsşına ayrı Mixer'i kontrol eden kişi tekrar tonlama yapıyor ve siz ancak iyi sesler dinleyeebiliyorsunuz. Burada anlattıklarım bu Bass vede , Tizz , seslerin herşeyin tam tamına rezonansa gelmesi için yapılır. Bu sebepten her şeye dikkat etmek gerekir. Ayrıca tok sesler bizim algılmız değerlendirince önemli hale gelir. Yani Sub olayı. Ki hala bunu nasıl kullandığınızı yada bildiğiniz anlatmadınız.
Facebook Elektronik üzerine sayfam : https://www.facebook.com/groups/1216358921722507/
birgitay
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 896
Kayıt: 04 Nis 2012, 22:16
İl: Kocaeli
Meslek: Elektronik

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen onursal » 14 Haz 2013, 15:58

birgitay yazdı:Peki siz kayıtlarınızdaki ses türevlerini dinlediğiniz zaman neden en iyi kayıtları tercih edersiniz ? Tonmaister dediğiniz kişi bütün estürmanların yapısını bilmese bile , enstrümanlar sahnede yada kapalı alanda kullanıldıklarında tonlanması son derece unsur taşıyor. Ki buda ses tokluğu vede dediğimiz gibi herşeyin titreşim frekanslarını bilmemizle alakalı.Bunun için insan kulağına hoş gelen tınıları yakalamk için her estürmanın önüne bizler ayrı mikronlar koymaktayız. Ki bunu en iyi tonlayıp sadece İçsound sesini hallediyoruz. Ve ikincil işlem olarak Dış Soun'un karsşına ayrı Mixer'i kontrol eden kişi tekrar tonlama yapıyor ve siz ancak iyi sesler dinleyeebiliyorsunuz. Burada anlattıklarım bu Bass vede , Tizz , seslerin herşeyin tam tamına rezonansa gelmesi için yapılır. Bu sebepten her şeye dikkat etmek gerekir. Ayrıca tok sesler bizim algılmız değerlendirince önemli hale gelir. Yani Sub olayı. Ki hala bunu nasıl kullandığınızı yada bildiğiniz anlatmadınız.

Öncelikle en iyi kayıt kavramını açıklamak gerekir.
Türkiye'de ne yazık ki en iyi kayıt diye birşey yoktur. Hala birçok plak şirketi en ucuz halli nasıl halledebilirim düşüncesindedir.
Bu teorilerimin ispatı şu an elimde mevcuttur. Yaklaşık 50 yıllık plaklarımdan itibaren ve günümüz modern CD'leri incelediğimizde ne yazık ki gerçek anlamda bir kayıt görememekteyiz. Hatta bende üretim hatalı sınıfında (kaydında HUM barındıran) plak bile vardır. Birkaç şirketin yapımları ise dikkate alınabilecek kadar iyidir.
Tonmaisterin tonlama yapması ise bizlerin bildiği anlamda ise oldukça yanlış olan bir uygulamadır. Bir tonmaister tonlama yapmamalıdır. Bir tonmaister sadece enstrumanların kurgulanmasından sorumludur. (Hangi enstrumanın ön planda olduğu) Tonlama denilen şey ise ses teknisyeni tarafından yapılmalıdır.
Tonlamanın esası ise öncelikle bir enstrumanın tüm band genişliğinde tüm ses bileşenlerini kaydedebilmedir. Daha sonra ilgili ses teknisyeni bu band genişliği içerisinde gerekli boost veya dumping'leri yaparak tonmaisterin istediği kurgulamaya yardımcı olur.
Sizler bir davul veya bateri sesinin sadece alçak frekanslı bileşenlerden olduğunu savunsanız bile dünya literetüründe aslında bunun böyle olmadığını kanıtlamış bir çok şirket bulunmaktadır. Bunlardan en önde geleni, DTS (DIGITAL THEATER SYSTEMS) firmasıdır. Bu firma dinamik alan ve band genişliğini mümkün olduğunca yüksek tutmaya çalışmaktadır. Bu yüzden DTS veri akış değeri (Bitstream) yüksek tutulmaktadır.
Eğer bir enstrumanı tüm band genişliğinde kaydedebiliyorsanız, bir consumer (kullanıcı ya da dinleyici) bu enstrumanı dilediği gibi ön plana çıkartabilir. Biraz önceki bahsetmiş olduğum gibi bir davul ya da bateri'de bulunan temel (fundamental) sesler ile üst ve alt bileşenlerin de kaydedilmesi halinde bu enstruman günümüz tekniğindeki ses aygıtları ile yüksek oranda kontrol edilebilir ve belli orandaki ses bileşenlerinin artırılıp azaltılmasıyla ön plana veya arka plana itilebilir. Ama günümüz kayıt tekniğinde geniş band olarak kaydedilmediği gibi mevcut enstrumanın sesi band genişliği daraltılmak suretiyle iyice kötüleştirilmektedir.
Yapancı kökenli metaryellerin (plak ya da CD) tercih edilmesindeki esas sebeplerden birisi budur.
Son satırınızda belirtmiş olduğunuz TOK seslerin algılanma olayı da başlı başına band genişliği ile ilgilidir. Bir enstrumanı kaydederken, enstrumanın fundamental bileşenlerinden başka alt frekanstaki bileşenleri de kaydedilmiyorsa bahsettiğiniz tok sesin alınması mümkün değildir.
Kullanıcı avatarı
onursal
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 840
Kayıt: 03 Ağu 2010, 01:56
İl: ankara
Meslek: broadcasting

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen hamist » 16 Haz 2013, 17:21

Bir kaç şey de ben söyleyeyim de ortalık kirlensin.
:)

Hiç bir zaman 2000-40000hz tweeter ların hepsi,
4000-20000hz tweeter dan daha iyidir denemez.
Frekans bandı ve verimi açısından her hangi birinin daha üst değerler veriyor
oluşu da bir tweeter için bu daha iyidir denemez.
İyi olmak... kavramını kendimize göre değerlendirmeden düşünecek olursak,
üreticinin hedefleri çok kere her tür hoparlor için kalite sınırlarını belirler.
Mesela farklı marka 2 bass hoparlor, ikiside aynı frekans specti,
aynı çap, aynı TS parametleri ve aynı kabin ile kullanılmış olduğunda dahi,
sesler mutlaka farklı olacaktır.

Ve söz konusu tweeter olduğunda da aynı ifadeler söz konusudur.
Öyle bir 4000-20000Hz tweeter vardır ki, 2000-40000Hz tweeter
her yerini yırtsa yanına yaklaşamaz.

Ayrıca bu konuda üreticilerin verdikleri spect. değerlerine de pek güvenmeyin.
:)
50-22000Hz denen bir full range 90-15000Hz çıkarsa problem aramayın.

Hangisinin daha iyi olduğunu kulaklarımızın keyfine bırakmayıp,
ciddi lab. testlerinden geçirdiğimizde, birinin üretim anlayışı
ve beklentileri nedeni ile bariz şekilde öne çıkacağı tartışmasızdır.
Ha sonuçta hiç kuşkunuz olmasın ki,
lab. testlerinde başarılı olan hoparlorü kulaklarımız bayıla bayıla dinleyecektir.

Sonuç olarak bu tartışmalar bizlerden çok sonraları da tartışılmayı sürdürecek,
eğer hoparlor teknolojisi değişmez ise.

Bu nedenle iyi hoparlorlerin hepsi belli teknik detaylar içinde iyidir,
ama 2 iyi hoparlor aynı değildir.
Burada bass mid. ya da tweeter üretimlerinin sonuçları devreye girer.
Aynı olmayan 2 hoparlor her zaman farklı ses verecektir.
Burada ampl. lerde olduğu gibi, mekanik ve elektriksel etkiler kaynaklı
distorsion lar ve istenen veya istenmeyen harmonikler etken olur.
Vs... Vs...

Port kullanılan bass reflex kabinlerde düşük güçler ile yüksek güçler arasında
ciddi spect değişiklikleri olur.
Bass için gücü yükseltmek gerekir, güç yükseldiğinde port ta oluşacak
sorunlar ihtimali de yükselir.
Bu kabinlerde alt frekans sınırı, hoparlor açık hava resonans frekansından
biraz üzeri sonuçlar çıkar. Yani açık hava res. fr. 30Hz olan bir hoparlor
TS parametlerleri el verirse 40Hz civarında olur.

Kapalı kabinlerde frekans specti giriş gücünden daha az etkilenen,
yani hemen tüm güç bandı boyunca fr. specti daha dengeli.
Ama bu kabinlerde, alt frekans sınırı hoparlor açık hava resonans frekansından
port kullanılana göre daha yüksek çıkar.

Yani port kabin ile 30Hz hoparlorden 40Hz resonans frekansı kabul etmiştik,
burada yine TS parametrelerine de bağlı olarak 40Hz yerine 60-80Hz lere
razı olmak zorunda kalabiliriz.
Bu bass grafiği nedeni ile, orta ve üst frekansları gereken dB oranında
geri çekecek crossover düzenlemeleri yapmak sorunu kısmen düzeltirken,
elbette toplam dB verimini bir miktar zayıflatacaktır.
Bu nedenle bu işlemler için 90dB üzeri hopalorler kullanmak
oldukça başarılı bir hoparlor için özellikle diy için ideal denebilir.

Selamlar
Tüketimleri ile ünlü ülkelerin tarihlerini üreten ülkeler yazar.
hamist
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 1401
Kayıt: 24 Mar 2011, 23:45
İl: istanbul
Meslek: endüstriel elektronik

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen onursal » 16 Haz 2013, 18:36

hamist yazdı:Bir kaç şey de ben söyleyeyim de ortalık kirlensin.
:)

Hiç bir zaman 2000-40000hz tweeter ların hepsi,
4000-20000hz tweeter dan daha iyidir denemez.

Frekans bandı ve verimi açısından her hangi birinin daha üst değerler veriyor
oluşu da bir tweeter için bu daha iyidir denemez.
İyi olmak... kavramını kendimize göre değerlendirmeden düşünecek olursak,
üreticinin hedefleri çok kere her tür hoparlor için kalite sınırlarını belirler.
Mesela farklı marka 2 bass hoparlor, ikiside aynı frekans specti,
aynı çap, aynı TS parametleri ve aynı kabin ile kullanılmış olduğunda dahi,
sesler mutlaka farklı olacaktır.


Ve söz konusu tweeter olduğunda da aynı ifadeler söz konusudur.
Öyle bir 4000-20000Hz tweeter vardır ki, 2000-40000Hz tweeter
her yerini yırtsa yanına yaklaşamaz.

Ayrıca bu konuda üreticilerin verdikleri spect. değerlerine de pek güvenmeyin.
:)
50-22000Hz denen bir full range 90-15000Hz çıkarsa problem aramayın.

Hangisinin daha iyi olduğunu kulaklarımızın keyfine bırakmayıp,
ciddi lab. testlerinden geçirdiğimizde, birinin üretim anlayışı
ve beklentileri nedeni ile bariz şekilde öne çıkacağı tartışmasızdır.
Ha sonuçta hiç kuşkunuz olmasın ki,
lab. testlerinde başarılı olan hoparlorü kulaklarımız bayıla bayıla dinleyecektir.

Sonuç olarak bu tartışmalar bizlerden çok sonraları da tartışılmayı sürdürecek,
eğer hoparlor teknolojisi değişmez ise.

Bu nedenle iyi hoparlorlerin hepsi belli teknik detaylar içinde iyidir,
ama 2 iyi hoparlor aynı değildir.
Burada bass mid. ya da tweeter üretimlerinin sonuçları devreye girer.
Aynı olmayan 2 hoparlor her zaman farklı ses verecektir.
Burada ampl. lerde olduğu gibi, mekanik ve elektriksel etkiler kaynaklı
distorsion lar ve istenen veya istenmeyen harmonikler etken olur.
Vs... Vs...

Port kullanılan bass reflex kabinlerde düşük güçler ile yüksek güçler arasında
ciddi spect değişiklikleri olur.
Bass için gücü yükseltmek gerekir, güç yükseldiğinde port ta oluşacak
sorunlar ihtimali de yükselir.
Bu kabinlerde alt frekans sınırı, hoparlor açık hava resonans frekansından
biraz üzeri sonuçlar çıkar. Yani açık hava res. fr. 30Hz olan bir hoparlor
TS parametlerleri el verirse 40Hz civarında olur.

Kapalı kabinlerde frekans specti giriş gücünden daha az etkilenen,
yani hemen tüm güç bandı boyunca fr. specti daha dengeli.
Ama bu kabinlerde, alt frekans sınırı hoparlor açık hava resonans frekansından
port kullanılana göre daha yüksek çıkar.


Yani port kabin ile 30Hz hoparlorden 40Hz resonans frekansı kabul etmiştik,
burada yine TS parametrelerine de bağlı olarak 40Hz yerine 60-80Hz lere
razı olmak zorunda kalabiliriz.
Bu bass grafiği nedeni ile, orta ve üst frekansları gereken dB oranında
geri çekecek crossover düzenlemeleri yapmak sorunu kısmen düzeltirken,
elbette toplam dB verimini bir miktar zayıflatacaktır.
Bu nedenle bu işlemler için 90dB üzeri hopalorler kullanmak
oldukça başarılı bir hoparlor için özellikle diy için ideal denebilir.

Selamlar

Hamist ağabeyi dövsem acaba kaç yıl ceza alırım :lol:
Hamist ağabey ben 51 yaşındayım. Hoparlör testleri için kullanılan SPL metreleri bilirsiniz. Bunlardan işyerinde 1 tane kullanmıştım. Full frekans ölçebilen bu aletin, sadece mikrofonu bile 5000 dolar civarında satılmaktaydı. Ayrıca farklı şiddetteki sesler için farklı mikrofon kullanılmak zorundaydı. Cihazın komple fiyatını ağzıma bile almak istemiyorum.
Hiçbir zaman gerçek test aletlerinin ölçümüne kulak ile karşı koyamayız. Doğru olan test aletlerinde görülen değerlerdir.
Bir test ise rastgele yapılamaz. Tüm dünyada bu testlerin belli bir değeri vardır ve bunun dışına çıkılamaz.
4000Hz to 20.000Hz +/- 2 db spect'i olan bir tweeter'a kulağınla dinleyip kötü diyemezsiniz. Aynı şekilde 2000Hz to 40.000 hz +/- 20db frekans spect'i olan bir tweeter'a da iyi diyemezsiniz.
Bu tüm frekanslar içn geçerli bir kuraldır. Alçak frekanslar için de durum benzerdir. Alçak frekanslarda hoparlör yapıları ve kabin tasarımı önem taşımaktadır. Bu değerler yine ölçülüp literatüre sunulur. (doğru değerleri sunan firma üretimleri iyidir) Kulağımızla dinleyip iyi ya da kötü yorumu yapmak doğru olmaz. 30Hz ve bileşenleri seven benim gibi kaçık insanlar 50-70Hz lik bass sesleri gürültü olarak kabul edebilir. Bu sadece kaydedilen meteryalin takdiridir. Bunun için müzik sistemleri suçlanamaz. Ama bir müzik içerisinde bulunan 30Hz lik frekans bölgesini müzik sistemi, (hop dahil) veremiyorsa, ben o müzik sistemine kaliteli diye yorum yapmam.
Kullanıcı avatarı
onursal
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 840
Kayıt: 03 Ağu 2010, 01:56
İl: ankara
Meslek: broadcasting

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen hamist » 16 Haz 2013, 19:22

onursal yazdı:
hamist yazdı:Bir kaç şey de ben söyleyeyim de ortalık kirlensin.
:)

Hiç bir zaman 2000-40000hz tweeter ların hepsi,
4000-20000hz tweeter dan daha iyidir denemez.

Frekans bandı ve verimi açısından her hangi birinin daha üst değerler veriyor
oluşu da bir tweeter için bu daha iyidir denemez.
İyi olmak... kavramını kendimize göre değerlendirmeden düşünecek olursak,
üreticinin hedefleri çok kere her tür hoparlor için kalite sınırlarını belirler.
Mesela farklı marka 2 bass hoparlor, ikiside aynı frekans specti,
aynı çap, aynı TS parametleri ve aynı kabin ile kullanılmış olduğunda dahi,
sesler mutlaka farklı olacaktır.


Ve söz konusu tweeter olduğunda da aynı ifadeler söz konusudur.
Öyle bir 4000-20000Hz tweeter vardır ki, 2000-40000Hz tweeter
her yerini yırtsa yanına yaklaşamaz.

Ayrıca bu konuda üreticilerin verdikleri spect. değerlerine de pek güvenmeyin.
:)
50-22000Hz denen bir full range 90-15000Hz çıkarsa problem aramayın.

Hangisinin daha iyi olduğunu kulaklarımızın keyfine bırakmayıp,
ciddi lab. testlerinden geçirdiğimizde, birinin üretim anlayışı
ve beklentileri nedeni ile bariz şekilde öne çıkacağı tartışmasızdır.
Ha sonuçta hiç kuşkunuz olmasın ki,
lab. testlerinde başarılı olan hoparlorü kulaklarımız bayıla bayıla dinleyecektir.

Sonuç olarak bu tartışmalar bizlerden çok sonraları da tartışılmayı sürdürecek,
eğer hoparlor teknolojisi değişmez ise.

Bu nedenle iyi hoparlorlerin hepsi belli teknik detaylar içinde iyidir,
ama 2 iyi hoparlor aynı değildir.
Burada bass mid. ya da tweeter üretimlerinin sonuçları devreye girer.
Aynı olmayan 2 hoparlor her zaman farklı ses verecektir.
Burada ampl. lerde olduğu gibi, mekanik ve elektriksel etkiler kaynaklı
distorsion lar ve istenen veya istenmeyen harmonikler etken olur.
Vs... Vs...

Port kullanılan bass reflex kabinlerde düşük güçler ile yüksek güçler arasında
ciddi spect değişiklikleri olur.
Bass için gücü yükseltmek gerekir, güç yükseldiğinde port ta oluşacak
sorunlar ihtimali de yükselir.
Bu kabinlerde alt frekans sınırı, hoparlor açık hava resonans frekansından
biraz üzeri sonuçlar çıkar. Yani açık hava res. fr. 30Hz olan bir hoparlor
TS parametlerleri el verirse 40Hz civarında olur.

Kapalı kabinlerde frekans specti giriş gücünden daha az etkilenen,
yani hemen tüm güç bandı boyunca fr. specti daha dengeli.
Ama bu kabinlerde, alt frekans sınırı hoparlor açık hava resonans frekansından
port kullanılana göre daha yüksek çıkar.


Yani port kabin ile 30Hz hoparlorden 40Hz resonans frekansı kabul etmiştik,
burada yine TS parametrelerine de bağlı olarak 40Hz yerine 60-80Hz lere
razı olmak zorunda kalabiliriz.
Bu bass grafiği nedeni ile, orta ve üst frekansları gereken dB oranında
geri çekecek crossover düzenlemeleri yapmak sorunu kısmen düzeltirken,
elbette toplam dB verimini bir miktar zayıflatacaktır.
Bu nedenle bu işlemler için 90dB üzeri hopalorler kullanmak
oldukça başarılı bir hoparlor için özellikle diy için ideal denebilir.

Selamlar

Hamist ağabeyi dövsem acaba kaç yıl ceza alırım :lol:
Hamist ağabey ben 51 yaşındayım. Hoparlör testleri için kullanılan SPL metreleri bilirsiniz. Bunlardan işyerinde 1 tane kullanmıştım. Full frekans ölçebilen bu aletin, sadece mikrofonu bile 5000 dolar civarında satılmaktaydı. Ayrıca farklı şiddetteki sesler için farklı mikrofon kullanılmak zorundaydı. Cihazın komple fiyatını ağzıma bile almak istemiyorum.
Hiçbir zaman gerçek test aletlerinin ölçümüne kulak ile karşı koyamayız. Doğru olan test aletlerinde görülen değerlerdir.
Bir test ise rastgele yapılamaz. Tüm dünyada bu testlerin belli bir değeri vardır ve bunun dışına çıkılamaz.
4000Hz to 20.000Hz +/- 2 db spect'i olan bir tweeter'a kulağınla dinleyip kötü diyemezsiniz. Aynı şekilde 2000Hz to 40.000 hz +/- 20db frekans spect'i olan bir tweeter'a da iyi diyemezsiniz.
Bu tüm frekanslar içn geçerli bir kuraldır. Alçak frekanslar için de durum benzerdir. Alçak frekanslarda hoparlör yapıları ve kabin tasarımı önem taşımaktadır. Bu değerler yine ölçülüp literatüre sunulur. (doğru değerleri sunan firma üretimleri iyidir) Kulağımızla dinleyip iyi ya da kötü yorumu yapmak doğru olmaz. 30Hz ve bileşenleri seven benim gibi kaçık insanlar 50-70Hz lik bass sesleri gürültü olarak kabul edebilir. Bu sadece kaydedilen meteryalin takdiridir. Bunun için müzik sistemleri suçlanamaz. Ama bir müzik içerisinde bulunan 30Hz lik frekans bölgesini müzik sistemi, (hop dahil) veremiyorsa, ben o müzik sistemine kaliteli diye yorum yapmam.



Canınızın her istediğini dövmek istediğinize göre,
anlaşılan siz hiç dayak yememişsiniz.
Eğer yaşınızın 51 olmasından bu hakkı kazanıyorsanız ben de 59 yaşındayım
ve hiç dövmekten yana olmadım.
Lütfen ciddiyet.

Söz konusu ifadelerim, dikkat edilirse genellemeye karşı.
Bir hoparlor ya da tweeter için frekans specti hiç bir zaman tek başına her şey olmadı,
ancak spect ile birlikte oluşturulan genel sonuçlar bu konuda başarı ya da
başarısızlık olur.
Bu nedenle üreticilerin hepsi çok farklı çalışmalar yaparak aynı frekans spect lerinde de
olsa farklı hoparlor ve tweeter lar üretmeyi sürdürüyorlar.

Kulak tüm ölçümler sonunda karar merciidir,
kağıt üzerine istenildiği kadar başarılı değerler düşülsün,
kullanıcının beklentileri ve hissedecekleri ön plandadır.
Ve elbette kulağın her beğendiği de iyi demek olmaz.
Zaten sorun da buradadır, test cihazlarının verilerine rağmen
doğal tınıları arar.
Doğallık dendiğine göre, kulağın duyabildiği tüm sesler ve bunların harmonikleri söz konusudur.

Yani ben de sadece 20-20000 hz frekansları verebiliyor diye her hoparlor
ve eklentilerine hoparlor demiyorum.

Hiç bir bilimsel çalışma sonucuna itiraz edebilme ihtimalim hiç olmadı,
kaldı ki bilimsel tabanı olmayan hiç bir şeye itibar etmediğim için
mesleğimde de hatırı sayılır bir yerdeyim
ve buna ek olarak kişiliğim nedeni ile her ortamda burada da olduğu gibi
Hamit abi ad ve sıfatını taşıma özelliğime gölge düşürmedim.

Selamlar...
Tüketimleri ile ünlü ülkelerin tarihlerini üreten ülkeler yazar.
hamist
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 1401
Kayıt: 24 Mar 2011, 23:45
İl: istanbul
Meslek: endüstriel elektronik

Reklamlar

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen onursal » 16 Haz 2013, 20:15

hamist yazdı:
onursal yazdı:
hamist yazdı:Bir kaç şey de ben söyleyeyim de ortalık kirlensin.
:)

Hiç bir zaman 2000-40000hz tweeter ların hepsi,
4000-20000hz tweeter dan daha iyidir denemez.

Frekans bandı ve verimi açısından her hangi birinin daha üst değerler veriyor
oluşu da bir tweeter için bu daha iyidir denemez.
İyi olmak... kavramını kendimize göre değerlendirmeden düşünecek olursak,
üreticinin hedefleri çok kere her tür hoparlor için kalite sınırlarını belirler.
Mesela farklı marka 2 bass hoparlor, ikiside aynı frekans specti,
aynı çap, aynı TS parametleri ve aynı kabin ile kullanılmış olduğunda dahi,
sesler mutlaka farklı olacaktır.


Ve söz konusu tweeter olduğunda da aynı ifadeler söz konusudur.
Öyle bir 4000-20000Hz tweeter vardır ki, 2000-40000Hz tweeter
her yerini yırtsa yanına yaklaşamaz.

Ayrıca bu konuda üreticilerin verdikleri spect. değerlerine de pek güvenmeyin.
:)
50-22000Hz denen bir full range 90-15000Hz çıkarsa problem aramayın.

Hangisinin daha iyi olduğunu kulaklarımızın keyfine bırakmayıp,
ciddi lab. testlerinden geçirdiğimizde, birinin üretim anlayışı
ve beklentileri nedeni ile bariz şekilde öne çıkacağı tartışmasızdır.
Ha sonuçta hiç kuşkunuz olmasın ki,
lab. testlerinde başarılı olan hoparlorü kulaklarımız bayıla bayıla dinleyecektir.

Sonuç olarak bu tartışmalar bizlerden çok sonraları da tartışılmayı sürdürecek,
eğer hoparlor teknolojisi değişmez ise.

Bu nedenle iyi hoparlorlerin hepsi belli teknik detaylar içinde iyidir,
ama 2 iyi hoparlor aynı değildir.
Burada bass mid. ya da tweeter üretimlerinin sonuçları devreye girer.
Aynı olmayan 2 hoparlor her zaman farklı ses verecektir.
Burada ampl. lerde olduğu gibi, mekanik ve elektriksel etkiler kaynaklı
distorsion lar ve istenen veya istenmeyen harmonikler etken olur.
Vs... Vs...

Port kullanılan bass reflex kabinlerde düşük güçler ile yüksek güçler arasında
ciddi spect değişiklikleri olur.
Bass için gücü yükseltmek gerekir, güç yükseldiğinde port ta oluşacak
sorunlar ihtimali de yükselir.
Bu kabinlerde alt frekans sınırı, hoparlor açık hava resonans frekansından
biraz üzeri sonuçlar çıkar. Yani açık hava res. fr. 30Hz olan bir hoparlor
TS parametlerleri el verirse 40Hz civarında olur.

Kapalı kabinlerde frekans specti giriş gücünden daha az etkilenen,
yani hemen tüm güç bandı boyunca fr. specti daha dengeli.
Ama bu kabinlerde, alt frekans sınırı hoparlor açık hava resonans frekansından
port kullanılana göre daha yüksek çıkar.


Yani port kabin ile 30Hz hoparlorden 40Hz resonans frekansı kabul etmiştik,
burada yine TS parametrelerine de bağlı olarak 40Hz yerine 60-80Hz lere
razı olmak zorunda kalabiliriz.
Bu bass grafiği nedeni ile, orta ve üst frekansları gereken dB oranında
geri çekecek crossover düzenlemeleri yapmak sorunu kısmen düzeltirken,
elbette toplam dB verimini bir miktar zayıflatacaktır.
Bu nedenle bu işlemler için 90dB üzeri hopalorler kullanmak
oldukça başarılı bir hoparlor için özellikle diy için ideal denebilir.

Selamlar

Hamist ağabeyi dövsem acaba kaç yıl ceza alırım :lol:
Hamist ağabey ben 51 yaşındayım. Hoparlör testleri için kullanılan SPL metreleri bilirsiniz. Bunlardan işyerinde 1 tane kullanmıştım. Full frekans ölçebilen bu aletin, sadece mikrofonu bile 5000 dolar civarında satılmaktaydı. Ayrıca farklı şiddetteki sesler için farklı mikrofon kullanılmak zorundaydı. Cihazın komple fiyatını ağzıma bile almak istemiyorum.
Hiçbir zaman gerçek test aletlerinin ölçümüne kulak ile karşı koyamayız. Doğru olan test aletlerinde görülen değerlerdir.
Bir test ise rastgele yapılamaz. Tüm dünyada bu testlerin belli bir değeri vardır ve bunun dışına çıkılamaz.
4000Hz to 20.000Hz +/- 2 db spect'i olan bir tweeter'a kulağınla dinleyip kötü diyemezsiniz. Aynı şekilde 2000Hz to 40.000 hz +/- 20db frekans spect'i olan bir tweeter'a da iyi diyemezsiniz.
Bu tüm frekanslar içn geçerli bir kuraldır. Alçak frekanslar için de durum benzerdir. Alçak frekanslarda hoparlör yapıları ve kabin tasarımı önem taşımaktadır. Bu değerler yine ölçülüp literatüre sunulur. (doğru değerleri sunan firma üretimleri iyidir) Kulağımızla dinleyip iyi ya da kötü yorumu yapmak doğru olmaz. 30Hz ve bileşenleri seven benim gibi kaçık insanlar 50-70Hz lik bass sesleri gürültü olarak kabul edebilir. Bu sadece kaydedilen meteryalin takdiridir. Bunun için müzik sistemleri suçlanamaz. Ama bir müzik içerisinde bulunan 30Hz lik frekans bölgesini müzik sistemi, (hop dahil) veremiyorsa, ben o müzik sistemine kaliteli diye yorum yapmam.



Canınızın her istediğini dövmek istediğinize göre,
anlaşılan siz hiç dayak yememişsiniz.
Eğer yaşınızın 51 olmasından bu hakkı kazanıyorsanız ben de 59 yaşındayım
ve hiç dövmekten yana olmadım.
Lütfen ciddiyet.

Söz konusu ifadelerim, dikkat edilirse genellemeye karşı.
Bir hoparlor ya da tweeter için frekans specti hiç bir zaman tek başına her şey olmadı,
ancak spect ile birlikte oluşturulan genel sonuçlar bu konuda başarı ya da
başarısızlık olur.
Bu nedenle üreticilerin hepsi çok farklı çalışmalar yaparak aynı frekans spect lerinde de
olsa farklı hoparlor ve tweeter lar üretmeyi sürdürüyorlar.

Kulak tüm ölçümler sonunda karar merciidir,
kağıt üzerine istenildiği kadar başarılı değerler düşülsün,
kullanıcının beklentileri ve hissedecekleri ön plandadır.
Ve elbette kulağın her beğendiği de iyi demek olmaz.
Zaten sorun da buradadır, test cihazlarının verilerine rağmen
doğal tınıları arar.
Doğallık dendiğine göre, kulağın duyabildiği tüm sesler ve bunların harmonikleri söz konusudur.

Yani ben de sadece 20-20000 hz frekansları verebiliyor diye her hoparlor
ve eklentilerine hoparlor demiyorum.

Hiç bir bilimsel çalışma sonucuna itiraz edebilme ihtimalim hiç olmadı,
kaldı ki bilimsel tabanı olmayan hiç bir şeye itibar etmediğim için
mesleğimde de hatırı sayılır bir yerdeyim
ve buna ek olarak kişiliğim nedeni ile her ortamda burada da olduğu gibi
Hamit abi ad ve sıfatını taşıma özelliğime gölge düşürmedim.

Selamlar...

Dövmek kelimesi elbette ki burada bir espridir ve sadece tartışma anlamında ifade edilmiştir.
Eğer bilimsel bir sohbette az da olsa espri olmazsa sıkıcı olabilmektedir.
Bilimsel yaklaşımlar ise dünya literetüründe yer almış olan teknik ölçümlere dayanmazsa sonuç daima kargaşa ve kavga olacaktır.
Ben bilimsel ve ölçüm tekniğine göre konuşmaktayım. Bir kulağın bile ölçüm tekniği vardır. 50 li yaşları aşmış olan bizlerin ise kulak sağlığı ile ilgili birşey demem mümkün değildir.
SAYGILAR.
Kullanıcı avatarı
onursal
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 840
Kayıt: 03 Ağu 2010, 01:56
İl: ankara
Meslek: broadcasting

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen hamist » 17 Haz 2013, 21:05

Tüketimleri ile ünlü ülkelerin tarihlerini üreten ülkeler yazar.
hamist
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 1401
Kayıt: 24 Mar 2011, 23:45
İl: istanbul
Meslek: endüstriel elektronik

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen hamist » 05 Tem 2013, 15:58

Hani olurda birileri araştıracak olursa, burada bir not olsun.

Zaman zaman aklımıza gelebilir, ya da sorarız
-2 hoparlor kullansam ne olur?
Adamın biri not düşümüş, kabin şartları ile hoparlor şartları evlendirildiğinde
ne çıkarmış...
:)

Selamlar

Kaynak: http://yu-ra.tripod.com/array.htm
Eklentiler
Speaker Appl.jpg
Speakers.jpg
Speakers.jpg (41.87 KiB) 646 defa görüntülendi
Tüketimleri ile ünlü ülkelerin tarihlerini üreten ülkeler yazar.
hamist
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 1401
Kayıt: 24 Mar 2011, 23:45
İl: istanbul
Meslek: endüstriel elektronik

Ynt: Konu Hoparlor ve Sound

Okunmamış iletigönderen onursal » 05 Tem 2013, 16:40

hamist yazdı:Hani olurda birileri araştıracak olursa, burada bir not olsun.

Zaman zaman aklımıza gelebilir, ya da sorarız
-2 hoparlor kullansam ne olur?
Adamın biri not düşümüş, kabin şartları ile hoparlor şartları evlendirildiğinde
ne çıkarmış...
:)

Selamlar

Kaynak: http://yu-ra.tripod.com/array.htm


Doğru demiş.
Çoklu hoparlör kullanımı, kullanılan hoparlörlerin frekans karakteristiği ile orantılı olarak güç bandını artırmak için kullanılmaktadır.
Kullanıcı avatarı
onursal
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 840
Kayıt: 03 Ağu 2010, 01:56
İl: ankara
Meslek: broadcasting

ÖncekiSonraki

Hoparlörler


 


  • Bu konular da ilginizi çekebilir:
    Cevaplar
    Gösterim
    Son ileti
  • Hoparlör Konumlandırma
    Eklenti(ler) gönderen pixelart » 04 Ekm 2008, 19:19
    6 Cevaplar
    3199 Gösterim
    Son ileti gönderen e154 Son iletiyi göster
    05 Ekm 2008, 22:41
  • Hoparlör Seçimi
    Eklenti(ler) gönderen supernova » 06 Şub 2009, 15:36
    8 Cevaplar
    3538 Gösterim
    Son ileti gönderen hoparlör Son iletiyi göster
    06 Şub 2009, 19:22
  • Hoparlör tamiri
    Eklenti(ler) gönderen Amatör » 05 Tem 2011, 14:12
    3 Cevaplar
    2826 Gösterim
    Son ileti gönderen Amatör Son iletiyi göster
    19 Ağu 2011, 17:39
  • bu hoparlör iş görür mü ?
    gönderen _ahmet » 18 Mar 2012, 20:53
    5 Cevaplar
    1719 Gösterim
    Son ileti gönderen _ahmet Son iletiyi göster
    19 Mar 2012, 21:14
  • Diy hoparlör tavsiyesi
    gönderen Özkan » 02 Nis 2013, 14:03
    4 Cevaplar
    1619 Gösterim
    Son ileti gönderen Özkan Son iletiyi göster
    03 Nis 2013, 21:06

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Bing [Bot], Google [Bot] ve 0 misafir